Şaban Ali Düzgün'ün kelami problemlere yaklaşımı ve Türkiye'deki kelami çalışmalara katkıları ; Saban Ali Duzgun's remark, approach to problems and conrtributions to the studies in Turkey
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı başkanı ve Fakülte Kurulu üyesi olan Şaban Ali Düzgün ayrıca Kelam Araştırmaları Dergisi'nin kurucu editörüdür; Arapça, İngilizce ve Almanca bilmektedir; başarılı bir akademik hayata sahiptir. İnsan değişen ve gelişen bir canlıdır. Zaman; yaşantıyı, kuralları, ihtiyaçları, toplumları değiştirir ve dönüştürür. Bir nesilde garipsenen bir durum sonraki nesilde gayet normal karşılanabilir. Din ise toplumların kurucu unsuru olarak her neslin hayat şartlarına ve ihtiyaçlarına hitap etmelidir. Bu çalışmada Şaban Ali Düzgün'ün, toplumun ihtiya... Mehr ...
Verfasser: | |
---|---|
Dokumenttyp: | masterThesis |
Erscheinungsdatum: | 2021 |
Verlag/Hrsg.: |
Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
|
Schlagwörter: | Kelam / Şaban Ali Düzgün / Tanrı / İnsan / Toplum / Adalet / God / Human / Society / Justice / Theology |
Sprache: | Turkish |
Permalink: | https://search.fid-benelux.de/Record/base-29233589 |
Datenquelle: | BASE; Originalkatalog |
Powered By: | BASE |
Link(s) : | https://hdl.handle.net/20.500.12451/9063 |
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı başkanı ve Fakülte Kurulu üyesi olan Şaban Ali Düzgün ayrıca Kelam Araştırmaları Dergisi'nin kurucu editörüdür; Arapça, İngilizce ve Almanca bilmektedir; başarılı bir akademik hayata sahiptir. İnsan değişen ve gelişen bir canlıdır. Zaman; yaşantıyı, kuralları, ihtiyaçları, toplumları değiştirir ve dönüştürür. Bir nesilde garipsenen bir durum sonraki nesilde gayet normal karşılanabilir. Din ise toplumların kurucu unsuru olarak her neslin hayat şartlarına ve ihtiyaçlarına hitap etmelidir. Bu çalışmada Şaban Ali Düzgün'ün, toplumun ihtiyacını karşılayan din anlayışı üzerine yaptığı çalışmalar incelenmiştir. Şaban Ali Düzgün, Mâtürîdî (ö.416/944) kelamını günümüze uyarlamaya çalışmıştır. Onu kopya etmekten kaçınmış, Mâtürîdî düşüncesini özümseyerek ve kendi düşüncesini de katarak fikirlerini ortaya koymaya çalışmış; günümüz problemlerine çözümler sunmaya gayret etmiştir. Düzgün'ün problemlere yaklaşımı, çözüm önerileri ayrıştırıcı değil aksine birleştirici ve bütünleştiricidir. O, kader konusunda insanın özgür ve iradeli olduğunu ifade etmektedir; özgür ve irade sahibi olmasını insanın değerli bir varlık oluşuna bağlamaktadır. Düzgün, kötülük konusunda Tanrı'yı da insanı da sınırlandırmamıştır. Ona göre kötülüğün kaynağı insanın bilinçli olarak yaptığı tercihleridir. İnsanın yaptığını Tanrı'nın yaratması, Tanrı'yı etkisizleştirmekten kurtardığı gibi insanın irade sahibi oluşunu da engellememiştir. Düzgün, çoğunluğu ve yöneticileri Müslüman olan bir ülkede siyasetin ve yöneticilerin tutumlarının nasıl olması gerektiği konusunda öneriler sunmuş, çalışmalar yapmıştır. Adalet, liyakat ve ehliyetin, eşitlik ve özgürlüğün, laikliğin Müslüman ve Müslüman olmayanların beraber yaşadığı bir toplumda huzurun sağlanması için ne derece önem arz ettiğini belirtmiştir. Bu değerler devletlerin devamlılığını sağlayan temel erklerdir. O, adalet kavramı üzerinde özellikle durmuş Kur'ân'da adaletin sadece Müslümanlara değil içimizde bulanan inanışı ne olursa olsun her bireye ...