Arapça bir kelime olan sabır pek çok anlamı olmakla beraber genellikle “katlanılması zor olan haksızlık, sıkıntı, acı, hastalık, yoksulluk, felâket vb. durumlar karşısında umutsuzluÄŸa kapılmayıp ÅŸikâyet etmeden, sızlanmadan dayanma, tahammül göstermeâ€olarak tanımlanmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’de zikri geçen ahlâkî terimlerden biri “sabırâ€dır. Sabır; yaÅŸayan bütün dinlerde, beÅŸer? his ve hasletlerin en temel unsurlarından kabul edilir. Bu yönüyle hem tasavvufî boyutta ayet ve hadislerde çok yer almış hem de dilimize, edebiyatımıza girmiÅŸtir. Klâsik Türk edebiyatında da aÅŸk teması altında yer alan beyitlerde sabır konusu detaylı bir ÅŸekilde iÅŸlenmiÅŸtir. Çalışmada bu derece önemli olan sabır kavramı üzerinde durulmuÅŸ, tanımı yapılmış, hayatımızdaki ve edebiyatımızdaki yerine deÄŸinildikten sonra Klâsik Türk edebiyatı alanında eser veren ÅŸairlerden seçilen beyitlerle derinlemesine incelenmeye çalışılmıştır. Bu noktada maddeler halinde tasnif etmeye çalışılan noktalarda ÅŸairlerin beyitleri örnek olarak verilmiÅŸ, son olarak ise genel bir sonuca varılmıştır. Her ne kadar âşıklarda sabr ü sükûn yok deniyorsa da birçok ÅŸaire göre sabırdan daha büyük bir kâr yoktur.