Prens Sabahaddin: The Ideas of Economic Development

Bu çalışmanın amacı II. Abdülhamid’in yeğeni, yani Osmanlı hanedan üyesi olmasına rağmen Osmanlı Devleti yönetim şekline karşı duruşu ile önemli bir fikir insanı olan Prens Sabahaddin’in iktisadi fikirlerini incelemektir. Prens Sabahaddin, 18. ve 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu toplumsal bunalıma reçete arayan aydınlardan biri olarak, idari ve siyasi yapının değiştirilmesi, ıslah edilmesi gibi geçici çözümler yerine, toplumsal yapının iktisadi açıdan değiştirilmesinin gerektiğini iddia ederek diğer aydınlardan ayrışmıştır. Prens Sabahaddin’in iktisadi fikirlerinin günümüzde t... Mehr ...

Verfasser: Burak Koçak
Dokumenttyp: Artikel
Erscheinungsdatum: 2020
Reihe/Periodikum: İzmir İktisat Dergisi, Vol 35, Iss 4, Pp 829-838 (2020)
Verlag/Hrsg.: Dokuz Eylül University
Schlagwörter: prince sabahaddin / individual enterprise / individualism / liberalism / development / prens sabahaddin / teşebbüs-i şahsi / bireycilik / liberalizm / kalkınma / Economics as a science / HB71-74
Sprache: Englisch
Französisch
Turkish
Permalink: https://search.fid-benelux.de/Record/base-26862064
Datenquelle: BASE; Originalkatalog
Powered By: BASE
Link(s) : https://doi.org/10.24988/ije.202035411

Bu çalışmanın amacı II. Abdülhamid’in yeğeni, yani Osmanlı hanedan üyesi olmasına rağmen Osmanlı Devleti yönetim şekline karşı duruşu ile önemli bir fikir insanı olan Prens Sabahaddin’in iktisadi fikirlerini incelemektir. Prens Sabahaddin, 18. ve 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu toplumsal bunalıma reçete arayan aydınlardan biri olarak, idari ve siyasi yapının değiştirilmesi, ıslah edilmesi gibi geçici çözümler yerine, toplumsal yapının iktisadi açıdan değiştirilmesinin gerektiğini iddia ederek diğer aydınlardan ayrışmıştır. Prens Sabahaddin’in iktisadi fikirlerinin günümüzde tam anlamıyla açıklanamadığı düşünülmektedir. Bu sebeple ele alınan çalışmada şahsi teşebbüs anlayışı ile Osmanlı Devleti’ni kurtarmayı amaçlayan Prens Sabahaddin’in hanedan üyesi olmasına karşın, II. Abdülhamid’e ve dönemin diğer baskın fikir akımlarına muhalif olması ve savunduğu fikirler bir araya getirildiğinde kendi içerisinde belli bir tutarlılığa sahip olduğu ortaya çıkarılmıştır.